Girişimlerde MVP’yi yanlış mı anlıyoruz ?

MVP (Minimum Viable Product) : Minimum Uygulanabilir Ürün

MLP (Minimum Lovable Product) : Minimum Sevilebilir Ürün

Sıralamamız şu şekilde:

• MVP kısa tanımı,

• MVP’yi yanlış mı anlıyoruz sorusunun sorulması,

• MLP kısa tanımı ve MVP ile farkları,

• Oppaze’ da ne yapıyoruz ? ,

• Kapanış ve birkaç not :)

  
  

MVP dediğimiz İngilizce kısaltmaya sahip tanım, bir ürünün veya projenin olabilecek en basit özellikleri barındırarak pazara sunulup, talebin test edilmesini temsil eder.

Bizde ilk bu aleme daldığımızda tabii ki sürekli çevreden “MVP yapın, hızlıca çıkın, test edin” diyenlerden bolca nasihat dinledik.

Ancak bir süre sonra şunu fark ettim ki, MVP’ nin üzerine basa basa konuşanlar, aslında MVP’ nin iç dinamiklerine hakim değiller. Yani sağdan soldan duydukları bir MVP tanımını bize pazarlıyorlar.

Bu kişiler, IOS veya Android tabanlı bir ‘to do list’ uygulamasıyla, bir pazaryerini aynı MVP model çatısında tanımlıyorlar! İşte sorunda burada başlıyor.

Tanımlamada kimsenin bir hatası yok ancak uygulamaya sıra gelince kimsenin bu konu üzerine detaylı düşünmediğini anlıyorsun maalesef.

Bunu biraz daha açarak, yukarıda ki iki ürüne aynı MVP model yaklaşımı sunan kişinin kaçırdığı hangi nokta var ona bakalım.

To do list uygulamasını chatGPT ile bir tek promptla yapabiliyorken, özel bir pazaryerinin (e-ticaret altyapılarından 10–20 bin ₺ ‘ye alınan hazır sitelerden bahsetmiyorum) gereklilikleri arasında kargo anlaşmaları ve entegrasyonları, fatura entegrasyonları, ödeme alt yapısı entegrasyonları, değer önerisinin tespiti ve işlenmesi gibi birçok kritik nokta barındırıyor.

Buradan şu sonuca varabiliyoruz;

MVP modelin gereksinimleri projeden projeye değişmekle birlikte, bazı projeler hiç MVP gerektirmeyebilir.

MLP ise, insanlara sunduğunuz ürünün minimum sevilebilir ürün olması gerekliliğini vurgular.

Bunun sebebi, 2000'lerde internet yaygınlaşmaya başladığında, internetin kendi başına bir büyüleyiciliği vardı. Her şey yeni ve ilgi çekiciydi. Şu an üzerine saatler ve çokça paralar harcanan UI tasarımlar yoktu. Zaten ne gerek vardı ki! İnsanların site açabilmesi için bile, şu ana nazaran çokça uğraşmaları gerekiyordu.

Artık internetin kendi sıradan hale geldi insanların algısında. Bu yüzden sitelerin artık aynı anda birden fazla özellik barındırması gerekiyor.

MVP’ de,

• Fonksiyonelliğe odaklanılırken,

  
  

MLP’ de,

• Fonksiyonellik,

• Güvenilirlik,

• Kullanım Kolaylığı,

• Kullanıcı Deneyimleri (UX) ve

• Tasarıma odaklanılıyor.

  
  

Artık insanlar sadece fonksiyonel bir site istemiyor kısacası. Eğer 2000'lerin başında olsaydık evet.

Bakın, fonksiyonellik önemli değil demiyorum. Tek başına yeterli değil artık.

Bazen MVP ile MLP’den birinin tercih edilmesi gerekiyormuş gibi bir izlenim yaratıyor bazıları. Aslında MLP, MVP’nin daha ekosisteme uygun olan hali desek daha doğru. MVP doğruydu ancak eskiden yeterliyken şu an değil. Yerini ve koltuğunu başka tanımlara bırakması şart bugüne adapte olmak istiyorsak.

Bunu hemen test edelim. Yemeksepeti’ de güzel bir örnek buna.

2 resim ekleyeceğim alt kısma. Biri 2000'lerde ki Yemeksepeti, diğeri 2024'te ki. Bu 2 siteyi karşılaştırsanız hangisini yemek sipariş etmek için tercih edersiniz ?

Şimdi de 2024 görelim.

Baktığınız anda beyninizde oluşan ama ağzınızdan çıkmayan cümle şu: “Daha tasarımı geride kalmış, operasyonları kim bilir nasıldır! Salla gitsin.”

İçinizden bu veya buna benzer bir muhakeme cümlesi geçer ve ikinci siteden sipariş verirsiniz.

Şu an Yemeksepeti baştan yapılıyor olsa, 2. resimde gördüğümüz sitenin çok benzerini ‘MVP’ modelinde görürdük.

Ama bu tasarımın yapılacağına inanıyorsak, MVP değil ki bu! Çünkü MVP sadece fonksiyonelliğe odaklanıyordu! İşte şimdi daha net anladık MVP — MLP farkını.

---

Peki tüm bunları Oppaze içerisinde biz nasıl dengeliyoruz ?

Oppaze, B2B Dropshipping Pazaryeri olduğu için birkaç farklı aşaması mevcut ama en temel haliyle mantık şu şekilde ilerliyor.

Kullanıcının sisteme kayıt olma aşaması boyunca göreceği ve etkileşime gireceği yerlerde (Landing Page, Pazaryeri Ana Sayfası vb.),

• Tasarım 100% .

  
  

Kullanıcının kayıt olduktan sonra erişeceği panellerde,

• Operasyon Performansı / İşlevselliği 100%,

• Kullanım kolaylığı 100%,

• Tasarım 50–75% önem arz etmektedir.

  
  

Buradaki temel mantık, kullanıcının tasarım ve kullanım kolaylığıyla güvenini kazanmak ve sisteme kayıt olmasını sağlamak. Kayıt sonrasında algı tamamen değişiyor. Artık, güven belirli oranda sağlandığı için tasarımda mükemmeliyete oynamak gereksizdir. Orada beklenen artık operasyonun işlevselliğidir.

Bu noktada algı, Oppaze için, tasarım ve güven kazanmaktan, işlevselliğe doğru evrilmiştir.

Sona geldiğimizde, girişim ekosisteminde hiçbir şey göründüğü kadar basit veya göründüğü kadar zor değildir. Sadece doğru olanı işimize geldiği için değil, gerçekten doğruysa kabul etmeliyiz.

Türkçe kaynaklar burada kısıtlı. İngilizce kaynaklar bol, sürekli güncelleniyor ve yeterli.

Yabancı girişimciler bizim kadar egolu değil. Deneyimlerini ve tecrübelerini çok rahat paylaşıyorlar. Yıllar sonra Airbnb kurucusu yönetim şeklini değiştirdiğine bir youtube kanalında değindi ve hata yaptığını daha o şirketin başındayken kabul etti.

Tabii, bizim insanlarımızda çok yargılayıcı. Biri hatasını kabul etse, pişmanda edebilirler. Hiç belli olmaz ama yine de hatamızı kabul edelim. 😀

Bir sonraki okumada görüşmek üzere :)