Ekosistemin “Sözde” Destekçileri!
- Emre Yazıcı
- 7 Oca
- 3 dakikada okunur

LinkedIn’ a girince görüyorum ki herkes girişim ekosisteminin %100 destekçisiymiş gibi davranıyor. Bu durumu 1 yıl kadar önceye kadar bende böyle görüyor ve sanıyordum.
Daha girişimcilik serüvenine yeni başladığımız zamanlardan bir gün, birkaç yatırımcıya sunumumuzu incelemeleri ve geri bildirimlerini müsaitlikleri çerçevesinde iletmelerini rica ettiğim bir mail gönderdim.
Amacım, ortada dolanan onlarca sunum bilgisinden sıyrılıp, gerçekten ne eksiğimiz olabilir ve göremediğimiz hangi noktalar var sunumda diye profesyonel bir gözden tespit edebilmekti.
Bu maili, ismi lazım değil meşhur bir yatırım şirketinin genel müdürüne, Alphan Manas’a ve birkaç yatırım çevresince tanınan iş adamına gönderdim. Mail adresini bulamadığım kişilere de LinkedIn üzerinden ulaştım.
Burada 2 kişi dönüş yaptı.
Birinci kişi Alphan Manas’tı ve mail adresi üzerinden geri dönüşü ile birlikte ben ilk defa rakip analizi neymiş onu tam olarak öğrendim. Kendisine gerçekten minnettarım. O kadar işin gücün arasında o seviyedeki bir sunumu bile dikkatle incelemiş ve hiç üstünlük göstermeden eksiklerimi açıkça belirtip, iyi şanslar dilemişti.
İkinci cevap ise, üniversiteyken part time olarak çalıştığım bir yazılım firmasının iki alt katında olan ismi lazım değil, meşhur bir yatırım şirketinin genel müdürüydü.
Kendisi bu alanlara yatırım yapmadığını iletti mesajında. Bende zaten yatırım değil, değerlendirme ve geri bildirim istediğimi tekrar belirttiğimde, çalıştığım şirketi görmüş ve ofisine davet etti.
Gerçekten heyecanlıydım. Çünkü yüz yüze görüşmeyi beklemiyordum ancak şans eseri böyle bir fırsatımız olmuştu.
Görüşmenin nasıl geçtiğini merak etmişsinizdir. Tam bir rezalet 45 dakika.
Hayatımda 45 dakika zaman kaybı yarattığı için daha fazla üzüldüğüm bir zaman dilimi yok, o kadar diyeyim. Benim çay sigara keyfim bile 45 dakika sürer ve bir dakikasına acımam. Çay en azından ağzımızın tadını yerine getiriyor. O kadar verimsizdi.
Bakın tekrar edeyim. Ne yatırım ne de bir network talebi ile gittim oraya. Kendisi davet etti birde beyefendinin.
Biraz, eski adıyla Tedship, şimdi ki Oppaze’ın operasyonel durumundan bahsettiğimde oflayıp puflamaya başladı. Daha 5–10 kelime ettim etmedim.
İngilizce terimler havada uçuşurken, ayağa kalkıp ağzından şu cümleler döküldü;
“Friend, Family or Fools bul bence. Gerisini sonra düşünürsün.”
Fools kelimesinin anlamına takılıp, bize inanan herhangi bir kişiye siz aptal gözüyle mi bakıyorsunuz yani ? diye sordum.
Cevap ise, Hayır ama tohum projelere para yatıran ya arkadaştır, ya ailedir ya da bir grup aptaldır dedi.
Ben orada yine de saygımı koruyarak, vakit ayırdığı için teşekkür edip ayrılırken, birde bana “Çalıştığın şirket başarılı bir şirket bak. Peşini bırakma, bırak girişimciliği buna odaklan.” diye de akıl verdiğini sandı.
Peki bu görüşmeden bir kazancım olmadı mı ?
Tabii ki oldu her ne kadar verimsiz olsa da. E-ticaret sektöründe olmayan bir yatırım şirketinin genel müdürünün ağzından, Dropshipping ekosisteminin yaşadığı ve çözmeye çalıştığımız sorunları sürekli duyduklarını ve üzerine çalışıldığı ancak başarılı olunamadığını bizzat duydum.
Bu görüşmeden sonra LinkedIn ve diğer sosyal medya mecralarında dolanırken gördüm ki, birebir görüşmede havasından geçilmeyen ego timsali vatandaş, sosyal medyada tam bir girişim savaşçısı, hatta tam bir girişim ponçiği. 😄
Şimdi bu örnekten yola çıkarak, bunun gibi insanlara atıf yapıp başlığımızın konusuna tam olarak geri dönelim.
Kendisini girişim destekçisi gibi Twitter’ da, Instagram’ da, LinkedIn’ da pazarlayan, aslında sadece cebine girene bakan ve kişisel reklamını yapan onlarca bir halttan anlamayan adam var bu ekosistemde.
Bu kişilerin çoğu, emisyon primi gündeme geldiğinde ağızlarını bile açmadılar. Bir avuç kaliteli girişimci abimiz ve ablamız bu işi üstlenmeye çalıştı ancak onlarda yeteri kadar seslerini duyuramadılar.
Gözünüzde büyüttüğünüz onlarca insanın aslında ne kadar küçük olduklarını tanışınca anlıyorsunuz kısacası.
Peki biz ne yapıyoruz bu ekosistem için ? Bir kere bile olsa elimizi taşın altına soktuk mu ? veya bir gayret içerisinde miyiz ?
Basitte olsa, elimizdeki imkan çerçevesinde yaptığımız bir kaç şey var. Yeterli asla değil ancak elimiz güçlendikçe çok daha fazlasını yapacağız.
Binlerce lira ödeyip, Dropshipping ekosistemine dair Oppaze için 12 adet sözleşme hazırlattık. Bu sözleşmeler Türkiye’de ilk defa yazıldığı için çalıştığımız avukatımız, “Bu yaptığımız sözleşmelerin çalışması kıymetli. Tüm hakları size ait ancak bunu ileride kullanıma açmak ister misiniz ?” diye sordu. Direkt açabiliriz cevabını verdik. Belki başka bir B2B pazaryeri modeli veya şirketi bu sözleşmelerle işini daha hızlı ilerletebilir. Gurur duyarız.
Deprem zamanında birkaç girişimin kurucusunun vefat ettiği haberini üzülerek öğrendik. Bir kaç ekiple, yardımcı olabileceğimizi ve ne ihtiyaçları varsa gönüllü olarak elimizden geldiğince yardımcı olabileceğimizi ilettik ancak girişimler maalesef kapandı.
Ayrıca şahsen bana ulaşan birkaç arkadaşıma öğrendiğim ve tecrübe ettiğim her şeyi tamamen şeffaf biçimde, karşılık beklemeden anlatıyorum.
İleride sadece ekosisteme değil, yetenekli kişilere, stajyerlere, çalışan kişilere çok ayrı planlarımız var. Bunlar nasipse gerçekleşir ancak böyle para ve hırs bağımlısı (çoğu) yaşlılar tarafından değil, bizim gibi gençler tarafından gerçekleştirilecek.
Bu simsar ve reklam meraklılarına inanmayın, kanmayın ve hakkınızı yedirmeyin.






Yorumlar