top of page

Girişimciliğin öteki yüzünden bir kesit!

Üniversite yıllarında hepimiz ekip çalışmasının içinde yer aldık, farklı alanlarda birden fazla iş yaptık. İş hayatında da ekip çalışmasını deneyimledik, birden fazla görevi aynı anda yönettik. Ancak girişimcilik dünyasında işler çok daha farklı işliyor. Bir girişimde ekip üyeleri, joker elemanlar gibidir. Herkesin ana bir işi vardır, fakat sürekli başka alanlara da destek verirler. Kurucunun rolü ise bunun ötesine geçer.


Kurucuların, en sevdikleri ve yetkin oldukları bir alan mutlaka vardır. Örneğin, benim için en keyif aldığım alanlar ürün ve strateji. Ancak bir kurucu sadece bunlarla sınırlı kalabilir mi?


ree

Bir girişimin vizyonu, kültürü ve tüm çerçevesi kurucuların yönlendirmesiyle şekillenir. Bu da kurucuların, kendi yetkinliklerini ve vizyonlarını sürekli geliştirmesi gerektiği anlamına gelir.


Sabah yazılıma el atıp, öğleden sonra toplantılarla ilgilenip, akşam ürüne odaklanıp gece strateji üzerine düşünmek, bir kurucunun günlük rutini olabilir. Ve bu işlerin hiçbirini yüzeysel şekilde yapamazsınız. Her biri için detaylara inip, belki de haftalarca araştırmalarla sürekli iyileştirme yapmanız gerekir. İşler ilerledikçe, tek bir işe tam gün odaklanamayacak hale gelir ve bir iş için ayırdığınız odak süresi kısalır.


Kendi rutinimi örnek vermem gerekirse;

Oppaze’nin ilk dönemlerinde tamamen ürüne odaklıydık. Günde 14–15 saat yazılım üzerinde çalışıyordum, hem back-end hem de front-end ile ilgileniyordum. Kodlarımın verimliliği tartışılır tabii! Ama yazılımla yatar, yazılımla kalkardım.


O zamanlar bir hukuk işiyle ilgilenmem gerektiğinde, tüm gün boyunca odaklanarak sürdürebiliyordum.


Ancak işler dallanıp budaklandıkça, tek bir işe odaklanmak imkânsız hale geldi.


Günlük yoğunluk artıp aciliyet gerektiren işler farklı sıklıklarla karşıma çıkınca, kendimi bir günde 7–8 farklı alana bakarken buluyorum.


Sabah kitap okuyarak başladığım gün, yazılıma kısa bir bakış atıp, operasyon şemalarını gözden geçirme, ardından sözleşmeler, anlaşmalar, üçüncü parti görüşmeleri, banka işleri, pazarlama süreçleri, bütçe değerlendirmeleri derken gece stratejik düşüncelerle bitiyor.


Belki kurumsal bir şirkette 5 yılda kazanamayacağım deneyimi bu süreçte kazandım.


Ama bu deneyimin bir bedeli var:


Artık tek bir işe ve rutine odaklanma fikri bana çok sıkıcı geliyor.


Mühendislik yapacak olsam bile, tek düze bir işte kazancımın yüksek olacağını bilsem de, mutsuz olacağıma eminim.


Girişimcilikte kazandığımız tecrübe ve esneklik bu dezavantajı fazlasıyla telafi ediyor.


Ancak bir girişimci için belirli bir süre sonra tek bir işe odaklanmak lüks olmaktan çıkıyor.


Ne acıdır ki, girişimcilik bizi bu kadar çok yönlü hale getirirken, normal bir işin tekdüzeliğine ayak uydurmak imkânsız hale geliyor. Acı bir zevk veriyor bu durum; belki de girişimcilik bir lanet değil, bir cennettir!


Kararı siz verin!

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

İletişime geçelim.

© 2025 Copyright Emre Yazıcı

bottom of page